7 Mart 2012 Çarşamba

Ateş ve Suyun Hikayesi

Ates bir gün suyu görmüs yüce dağların ardında; 
Sevdalanmis onun deli dalgalarına. 
Hırçın hırçın kayalara vuruşuna, 
Yüreğindeki duruluğa
Demii ki suya:
Gel sevdalim ol, Hayatıma anlam veren mucizem ol...
Su dayanamamış ateşin gözlerindeki sıcaklığa al demiş; 

Yüregim sana armağan...
Sarılmıs ateşle su birbirlerine sıkıca, kopmamacasına...
Zamanla su, buhar olmaya,

Ateş, kül olmaya başlamış.
Ya kendisi yok olacakmis, ya aşki... 

Baştan alınlarına yazılmış olan kaderi de, yüreğindeki kederi de alıp gitmiş uzak diyarlara su...
Ates kızmış, 

Ates yakmış ormanları... 
Aramış suyu diyarlar boyu, günler boyu, geceler boyu 
Bir gün gelmiş, suya varmış yolu; 
Bakmış o duru gözlerine suyun, biraz kırgın, bıraz hırçın. 
Ve o an anlamış; 
Aşkın bazen gitmek olduğunu. 
Ates durmuş, susmuş, sönmüş aşkıyla. 
İşte o zamandan beridir ki:
Ates sudan, su ateşden kaçar olmuş...
Ateşin yüreğini sadece su,
Suyun yüreğini
Sadece ateş alır olmuş...


Can Yücel

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder